Siyonizm; Yahudi ırkının dışındaki insanları normal insan kabul etmeyen, bunun için dünyanın yönetimini ve nimetlerini onlarla paylaşmayı inançlarına aykırı bulan, Yahudi olmayan tüm insanları köleleştirmeyi, ezmeyi, sömürmeyi öngören, bunun için Yeni Dünya Düzeni adı altında tüm dünyayı bir noktadan yönetecekleri bir sistem kurmaya dayanan ırkçı bir ideolojidir.
Siyonizm, Yüce Allah ve Peygamberlerinin bize tanıttığı Şeytani Sistem'dir.
Siyonizm ideolojisine dayanan İsrail, Şeytani Sistem'in temel yapılanmasıdır.
Siyonizm’e (Şeytani Sistem'e) karşı durmak;
Müslümanlar açısından inancın temeli ve imanın gereğidir.
Tüm insanlar açısından ise var olmanın ve insan olarak yaşamanın gereğidir.
Amerika ve benzerleri Siyonizm’in (Şeytani Sistemin) emrindedir.
Son yüzyılda; 1. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti’nin yıkılışı, planlı göçlerle Yahudilerin Filistin'e yerleştirilmesi, 2. Dünya Savaşı sonrası İsrail'in kurulması, İsrail'in, hiçbir insani kural ve karar tanımadan adım adım Filistin'i işgal ve ilhak etmesi vb. Irkçı Siyonizm’i anlamak için yeterlidir.
Şimdi bugün; Amerika ve İsrail'in "Yüzyılın Anlaşması" olarak ilan ettiği proje ile Siyonizm çok tehlikeli bir aşamaya gelmiştir.
Bu durum karşısında Müslümanlar ve tüm insanlar sessiz kalmamalıdır.
Dünyada ve ahrette huzur bulmak isteyenler, tüm dünyayı ve insanlığı tehdit eden bu büyük tehlike karşısında oturup bekleyemez.
Hele, kendini bilgili ve şuurlu Müslüman olarak görenler veya kendini akıllı ve bilinçli, insani değerlerin savunucusu ve koruyucusu olarak görenler, felaket adım adım gelirken bunu görmezlikten gelemezler.
Siyonizm’e karşı mücadele etmek için, hiçbir ayrım yapmadan herkesle işbirliği yapmalıyız. Buna Siyonist olmayan Yahudiler de dahildir.
Aramızdakidin, mezhep, ırk vb. hiç olgu ve mesele, mutlak batıl olan Siyonizm’e karşı birlikte mücadele etmeye engel olmamalıdır.
Hangi konumda, hangi makamda olursak olalım mutlaka hepimizin yapacağı bir şeyler vardır.
Şeytani Sistem Siyonizm'e karşı elimizle/dilimizle/kalbimizle mücadele etmekle sorumluyuz.
En azından, bulunduğumuz her yerde (evde, işte, sokakta...) Siyonizm fitnesini anlatmalıyız. Üzerimize düşeni yapmamız durumunda bu fitneyi bertaraf edeceğimize inanmalıyız ve muhataplarımızı da inandırmalıyız.
Konferanslarla, mitinglerle, yürüyüşlerle vs. kendi duyarlılığımızı ayakta tutmalıyız.
İmkan, makam ve yetki sahiplerini göreve davet etmeliyiz.
Siyonizm’le fiilen mücadele edenlere, işgal ve savaş alanındakilere maddi ve manevi destek vermeliyiz.
"Benim sözümle, benim eylemimle ne olur ki..?" deyip kendimizi etkisiz ve değersiz ilan etmemeliyiz.
Siyonizm’e karşı; Dik duran bir baş, imanlı bir haykırış vs. hepsi maddi ve manevi anlamda çok önemlidir ve etkilidir.
Siyonistler fitne ve işgal planlarını uygularken, her adımı attıktan sonra ülkelere bakıyorlar, liderlere bakıyorlar, STK vb. bakıyorlar, bireysel eylem ve söylemlere bakıyorlar, gelen tepkileri ölçüyorlar. Sonucuna göre ya adımlarını geri alıyorlar veya bir sonraki aşamaya geçiyorlar.
Dünyamızı ve ahiretimizi kurtarmak da, karartmak da bizim elimizde.
Ya olup bitenleri seyreder, işgal, katliam ve sömürü sıramızı bekleriz, ya da duyarlılığımızı ortaya koyar, üzerimize düşeni yaparız, kendimizi ve tüm insanlığı kurtarırız.
Gün, hep beraber ayağa kalkma günüdür. Gün, hep beraber sesimizi yükseltme günüdür. Gün, hep beraber birbirimize sorumluluklarımızı anlatma günüdür.
Gün, hep beraber Siyonizm'le mücadele edenlere veya etmek isteyenlere destek olma günüdür.
Vesselam....