Salih BERBER

Tarih: 10.12.2019 14:13

HERKES 'İNSAN HAKLARI' DİYOR AMA!

Facebook Twitter Linked-in

Herkes insan haklarına saygılı olduğunu, insan haklarını koruduğunu iddia ediyor. HattaBirleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirisi kabul ediliyor ve bu gün(10 Aralık)Dünya İnsan Hakları Günü olarak ilan ediliyor olmasına rağmen  insan hakları ihlalleri bir türlü son bulmuyor.

İnsan haklarını en çok ihlal edenlerin, insan hakları konusunda en çok söz edenler, bu hakların hamisi olduğunu savunanlar olduğu apaçık ortada.

Bu çevreler, insan haklarını korumak adı altında insan haklarını yok ediyorlar.

 

Bu çarpıklığın, bu çelişkinin sebebi hak anlayışındaki farklılıktır.

 

“DOĞRU/GERÇEK HAK ANLAYIŞI”NA GÖRE HAK DÖRT SEBEPTEN DOĞAR:
1. DOĞUŞTAN GELEN HAKLAR; Dini, ırkı, cinsiyeti vs. ne olursa olsun tüm insanlar; Yaşama Hakkı’na, Neslin Korunması, Irz ve Namusun Korunması Hakkı’na, Mülkiyet Hakkı’na, Aklın Korunması Hakkı’na, İnancın Korunması Hakkı’na sahiptir.

2. EMEKTEN DOĞAN HAKLAR; Çalışmak, emek hak sebebidir.
3. KARŞILIKLI RIZAYA DAYALI SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HAKLAR;Meşru çerçevede yapılan sözleşmeler hak sebebidir.
4. ADALET GEREĞİ DOĞAN HAKLAR;Konumu aynı olan insanlardan birine/bir kısmına bir şey veriliyor ise, diğerleri de aynı şeyin kendilerine verilmesini isteme/alma hakkına sahiptir.

 

“YANLIŞ/BATIL YANLIŞ/BATIL HAK ANLAYIŞINA GÖRE HAK DÖRT SEBEBE DAYANIR;

1. KUVVET;Maalesef bu batıl anlayış bize de kısmen sirayet etmiştir.
"Adam güçlüyse her şeyi yapar Kardeşim" sözü ile,gücü elinde bulunduranların zulüm yapmalarının hakları olduğunu dolaylı olarak kabullenmekteyiz.

 

2. ÇOĞUNLUK;Çoğunluğu elinde bulunduranlar, istedikleri kararları alma hakkına(!) sahip olduklarını iddia ederler.Bunun için Batı tarihinde, çoğunluğu elinde bulunduranların azınlıklara zulmetmesininbirçok uygulaması mevcuttur.Batı, bu batıl hak anlayışını “Demokrasi” adı altında İslam Dünyasına, aldatmaca veya zorla, kabul ettirmek istemektedir.
 

3. İMTİYAZ/AYRICALIK;Batıl Hak Anlayışına sahip olanlar, elindeki imtiyazları "Ayrıcalık Hakkım Var"! diyerek vermezler. Hakkı olmayan şeyi de "ben ayrıcalıklıyım" diyerek elde etmek isterler.BM Güvenlik Konseyi beşdaimi üyesi ve bunların "VETO HAKKI"! buna iyi bir örnektir. Bu beş daimi üye (Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin)  İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri ve güçlüleri olarak bu konseyi kurmuşlar, kendilerine daimi üye sıfatı ve veto hakkı! Vermişlerdir. Dünyadaki tüm ülkeler bir karar alsalar, bu daimi üyeden bir tanesi bu kararı kabul etmeyince o kararın bağlayıcılığı/müeyyidesi olmamaktadır.


4. MENFAAT/ÇIKAR;"Niçin haksızlık yapıyorsun?" sorusuna, "Menfaatim bunu gerektiriyor" derler.Maalesef biz de, "Devletler arası ilişkilerde duygusallığa yer yoktur, menfaatler ön planda olmalı" diyerek, bu mantıkla bu batıl hak anlayışına bir şekilde destek oluyoruz.

“Yanlış/Batıl Hak Anlayışı”na sahip olanlar;“Ben Kuvvetliyimveya  çoğunluk bende veya imtiyaz/ayrıcalık sahibiyim veya menfaatim/çıkarım var” bunun için istediğimi yapmak benim hakkımdır” diyor.Her alanda barışı tehdit ve yok eden bu anlayış ve buna dayanan uygulamalardır.

Şu an dünyaya hakim olan bu batıl hak anlayışına dayanan zulüm düzeni mutlaka son bulacaktır. İnsanlık tarihi bunun örnekleri ile doludur. Adil Düzen ili Zulüm Düzenleri birbiri ardı sıra gelmiştir. Şimdi Adil Düzen zamanı.

Asıl can alıcı soru şu;

Acaba biz bilinçli bir insan, şuurlu bir Müslüman olarak Adil Düzenin kurucuları ve savunucuları arasında mı yer alacağız, yoksa bilinçsizce ve şuursuzca Zulüm Düzenin taraftarı veya aldatılanı mı olacağız?

 10/12/2019
Salih BERBER


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —