Uzman isim yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Halsizlik, baş ağrısı, tansiyon yüksekliği, uykusuzluk, sinirlilik, el titremesi, sık sık enfeksiyon geçirme, yüzde akne çıkması, adet bozuklukları ve seks hormonlarının altüst olması. Asit hakikaten vücudu bu hale getiriyor. Asit oranı yüksek olan vücutta bütün hastalıkların temeli çok daha hızlı atılıyor ve gelişiyor. Başta da virüs infeksiyonları, bakteri infeksiyonları, mantarlar, toksinler ve de küfler. Bunların hepsi vücutta asit olduğunda çok fazla artıyor.”

Havaların yavaş yavaş soğuduğuna dikkat çeken uzman isim "Kış aylarındayız, bu kişiler sık sık grip olabilir. Kolumuza sıvı vurduracağımıza vücudu alkali yapmaya çalışmamız lazım. Alkali gargara çok önemli. İngiliz karbonatı içmek de öyle. Sirke ve limon da vücutta alkali yapar" dedi.

Vücutta asit oranının fazla olması halinde hazımsızlık yaşanacağını belirten Karatay açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bu durum şişkinlik, gaz ve hazımsızlığa neden olur. Çünkü hücreler doğru dürüst çalışmıyor. Peki, vücuda asit yapan ne? Tabii ki şekerdir efendim. O nedenle şeker, en tatlı zehirdir. Vücuda girdiği zaman şekere dönüşen bütün unlar da buna dahil.

Yok efendim tam buğday unuymuş, çavdar unuymuş, kinoaymış. Hepsi vücutta asit oranının yükselmesine neden oluyor.

BUNLARI TÜKETİYORSANIZ AMAN DİKKAT!
İlaçlar vücutta asit yapıyor. Bilhassa yaygın ve kontrolsüz kullanılan antibiyotikler ve antidepresanlar.

Vücut asit olduğu zaman idrar yollarında bozukluklar, böbrek ve sinir bozuklukları ile kalp rahatsızlıkları meydana gelir. Şeker ve bilhassa mısır şurubu şekeri vücudu çok fazla asit kılar. Bir de tabii tüketilen asitli ve şekerli içecekler ile gençlerimizin kullandığı enerji içecekleri..."

Bedenin direnç zırhını artırmak için vücudu alkali kılmak gerektiğini belirten uzman isim, "Kendinize iyi bakın, alkaliden korkmayın. Şekerden, undan ve şekerli gazlı içeceklerden uzak durun" dedi.

KAYNAK: Mynet