Emekli farkı ile alakalı yeni gelişme..

Kaynaklar aylığın, en yüksek katsayıyla hesaplanmasına yönelik formülün, çözümde ağırlık kazandığı görüşünde.

Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre, emekli aylığı bağlanacak kişilerin 2025 ve sonrasında maaşlarında yüzde 30’a varacak hak kaybının giderilmesi için kurumlar arasında sürdürülen çalışmalarda sona gelindi.

AK Parti kurmayları yeni yıldan sonra emekli olacak vatandaşlara bağlanacak aylıkta 100 lira ile 14 bin lira arasında kayıp yaşanma riski bulunduğuna işaret ederken, maaşın katsayının en yüksek olduğu dönem baz alınarak hesaplanması formülünün en güçlü seçenek olarak masada bulunduğu belirtiliyor. Nihai karar için farkın sebepleri ve maliyet ile ilgili etki analizinin sonucunun beklendiğini aktaran kaynaklar, meselenin yasaya gerek olmaksızın da çözülebileceğini söylediler.

Emekli adayları, 2024-2025 yılı maaş farkına ilişkin yapılacak düzenlemeyi merakla beklerken ekonomi yönetimi çalışmalarını hızlandırdı, alternatif çözümler üzerinde yaptığı çalışmada sona yaklaştı. 2025’te emeklilik hakkı kazanacak kişinin dilekçesini 2027 yılında vermesi halinde bile maaşının, katsayının en yüksek olduğu dönem baz alınarak hesaplanması formülü en güçlü seçenek olarak masada bulunuyor.

AK Parti kurmayları yeni yıldan sonra emekli olacak vatandaşlara bağlanacak aylıkta 100 lira ile 14 bin lira arasında kayıp yaşanma riski bulunduğuna işaret ederken, bu farkın sebepleri ve maliyeti ile ilgili etki analizi çalışmasının sonucunun beklendiğini ifade ediyor. Buna göre kanununda değişikliğe gidilmeden ilgili mevzuatta düzenleme yapılarak sorunun çözülebileceği değerlendiriliyor. AK Parti kurmayları konuya ilişkin, “İnsan bu noktada niye emekli olmak ister? Hak kaybına uğramamak için. ‘Sen emekli olma ben senin hakkını koruyorum’ diyeceğiz. Burada yasaya gerek olmayacak büyük ihtimalle. Etki analizi raporu gelsin onu bekliyoruz. Bazıları bu hak kaybını yaşıyor bazıları yaşamıyor bunun nedenlerine bakıyoruz. Eğer ki bu durumun çok sayıda sigortalıyı etkilemediğini görürsek, yasal düzenleme yerine yönetmeliği değiştirmekle yetinebiliriz. Çünkü, her kesimde aynı etki yok” görüşünü dile getiriyor.